İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına İzmirli doktorlar ve sağlık çalışanlarından tepki
İzmir konak meydanında bir araya gelen sağlıkçılar ve sivil toplum kuruluşu üyeleri, ellerindeki Türk ve Filistin bayraklarıyla tekbirler getirdi.
Mitingde açıklama yapan İHH İnsani yardım vakfı İzmir teşkilat başkanı Av. Halit ÇELİK Filistin’in yanında olduklarını göstermek için bir araya geldiklerini söyledi.
İsrail’in mazlumların kanı üzerinde kurulmuş bir rejim olduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu:
Eşin var, âşiyanın var, baharın var, ki beklerdin;
Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin ?
Kıyametler koparmak neydi ey bülbül nedir derdin. Kıyametler koparıyoruz, feryat ediyoruz, çünkü toprağa düşen kandır, toprağa düşen insandır, toprağa düşen Müslümandır.
Hz Ali’nin bir ifadesi var ‘’insanlar iki türlü kardeştir. biri yaratılışta kardeş, biri dinde kardeş ,bizim hem yaratılışta hem dinde kardeşimiz olan, Filistinliler bugün azgın Siyonist Yahudilerin işgali altında inim inim inliyorlar..
Ama dünya seyrediyor oysa’ki yarın 10 Aralık Dünya insan hakları günü kutlanacak değil mi ? hani neredesiniz Birleşmiş Milletler?
Hani neredesiniz insan haklarından bahseden ülkeler?
Hani neredesiniz Türkiye’de 2 tane PKK’lı gazeteci tutuklandı diye dünyayı ayağa kalkan uluslararası insan hakları savunucuları?
70 basın mensubu Filistin’de katledilirken neredesiniz? Çünkü samimi değilsiniz.
Çünkü biz bu batılıların, batıcıların iki yüzlülüğünü çok gördük.
Demokrasi diyen bu hainlerin, bu helvadan Putunu yiyenlerin iki yüzlülüğünü bugüne kadar çok gördük!
Cezayir’de islami selamet çepesi %80 ile iktidara geldiği halde darbe yaptıran bunlar değil mi? Filistin’de Hamas %60 ile iktidara geldiğinde darbe yaptıran bunlar değil mi?
Suriye’yi kan gölüne çevirenler bunlar değil mi?
Irak’ta bir milyon insanı katledenler bunlar değil mi?
BU ZALİMLERE Bunların hesabını kim soracak? biz bir yandan Gazze’nin hesabını sorarken dünyanın her tarafında döktükleri kanın ve iki yüzlülüğün hesabını onlara sormaya geliyoruz.
Değerli kardeşlerim hesap sormak için donanım lazım. Hesap sormak için kuvvet lazım. Hesap sormak için cesaret lazım. Omuz omuza vermek lazım. Yüreklerimizi omuzlarımızı bilgilerimizi bir araya getirerek cesaretimizi kuşanarak bu zalimlerin üzerine yürüyeceğiz. Hiç kusura bakmasınlar bundan sonra yeryüzünde rahat uyumak onlara haramdır.
Yeter ki imkanlarımızı uygun bu şekilde bir araya getirmeyi bilelim. Omuz omuza verelim. Farklılıklarımızı değil, ortak yönlerimizi hatırlayalım. Birlikte yüreklenelim. Biz Allah’ın izniyle onların hakkından geleceğiz!
Allah’ın izniyle onları haddini bildireceğiz!
inanıyorsanız en üstünsünüz! İnanıyorsanız, âmâ inandığınız değerlere sahip çıkmazsanız yenilirsiniz değerli kardeşlerim Gazze’de bir avuç insana hayatı zindan eden, önce açık hava Hapishanesi’nde tutan, ardından ABD’nin ve Batı ülkelerin verdiği destekle onlara hayatı yaşanmaz hale getiren onları katliama, soy kırıma tabii tutan İsrail’e karşı dünyanın ortaya koyduğu tavır nedir?
Arkadaşlar hani Birleşmiş Milletler?
Hani NATO?
Hani Avrupa Birliği?
Hani İslam işbirliği teşkilatı? Neredesiniz?
Bugün ortaya çıkmayacaksanız, bugün yürümeyecekseniz, bugün sesiniz çıkmayacaksa ne zaman nerede sesinizi yükselteceksiniz?
Biz bugün burada doğrudan doğruya fiilen girip savaşı durdurma gücümüz olmadığı için sözünüzle, sesinizle duruşumuzla bunun hesabını sormaya geldik
Bundan sonra da sormaya devam edeceğiz. Değerli kardeşlerim biz zulmü önleyemiyorsanız teşhir edin bari diyen Hz. Ali’nin sevdalılarıyız. Biz bir zulüm gördüğünüzde onu önce elinizde düzeltin, yani o zalime haddini bildirin diyen peygamberin ümmetiyiz.
Biz doğrudan doğruya önleyemiyorsanız sözlü olarak ona engel olmaya çalışın bunu da yapamıyorsanız buğuz edin bari diyen peygamberin ümmetiyiz.
Biz bugün burada doğrudan doğruya zulme müdahale edemeyen güç yetiremeyen insanlarız, ama bari sesimizi yükseltip zalime dur diyelim. Değerli kardeşlerim işte onun için buradayız. Bundan sonra da nereden ne zaman bir çağrı gelirse lütfen hepimiz bu çağrıya kulak verelim ve zulme dur diyelim…
